Bodrum FK, Samsunspor karşısında maça fırtına gibi başladı. Henüz 4. dakikada Ahmet Aslan’ın attığı golle 1-0 öne geçti ve tribünlerde büyük bir coşku yarattı.

Sezonun belki de en kritik karşılaşmasında, sahaya yüreğini koyan Bodrum FK, düşme hattından uzaklaşmak için sonuna kadar mücadele ediyordu. Ancak ne yazık ki sahadaki hakem yönetimi, yalnızca bu maçı değil, bir kentin umutlarını da yerle bir etti.

11. Dakikada, hakem Yasin Kol’un VAR incelemesi sonrası Seferi’nin eline çarpan top nedeniyle penaltı kararı verilmesiyle Samsunspor skoru 1-1’e getirdi. Bu tartışmalı karar, maçın seyrini ve psikolojisini tamamen değiştirdi.

İlk yarının 38. dakikasında Samsunspor, Dimata’nın ayağından bulduğu golle 2-1 öne geçti. İlk yarıda atılan bu üç gol, maçın sonucunu belirledi. İkinci yarıda Bodrum FK’nin tüm çabalarına rağmen skor değişmedi.

Maç boyunca hakem Yasin Kol’un kararları, futbolun adalet duygusunu derinden sarstı.

90+1. dakikada Bodrum FK’nin attığı ve tüm stadı ayağa kaldıran gol, VAR incelemesi sonrası ofsayt gerekçesiyle iptal edildi.

90+7. dakikada ise Bodrum FK lehine verilen penaltı, yine VAR müdahalesiyle iptal edildi.

Bu iki iptal, sahadaki mücadelenin karşılığını almak için savaşan Bodrum FK’ya ve tribünleri dolduran taraftarlara adeta ikinci bir darbe oldu.

Basın tribününde bu anları izlerken, yanımda bulunan gazeteci arkadaşlarımız da hakemin yönetimini şaşkınlıkla yorumluyordu. Bir basın mensubu, henüz pozisyon oluşurken “Bu golü hakem vermez” dediğinde, gazeteciliğin objektif olması gerektiğini vurgulayarak “Niyet okumak gazetecilik değildir” diye karşı çıkmıştım. Ne yazık ki maç sonunda, o arkadaşın endişelerinde haklı çıktığını görmek acı vericiydi.

Çünkü kötü bir hakem yönetimi yalnızca bir maçı değil, bir şehri, bir halkın duygularını da yaralayabiliyor.

Bugün Bodrum, tüm sezon verdiği onurlu mücadelenin sonunda, adaletsiz bir yönetim yüzünden küme düşme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu sadece sportif bir kayıp değil; aynı zamanda alın terine, emeğe ve sahici duygulara karşı büyük bir haksızlıktır.

Bu mağlubiyet, futbolseverlerin kalbinde kapanması güç bir yara açtı.
Bodrum’un mücadele dolu ruhuna, temiz futbol sevgisine vurulan bu ağır darbe, yalnızca puan tablosuna değil, vicdanlara da işlenmiştir.

Futbolun sadece skor tabelasında değil, adalet terazisinde de kazanılması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.

Bodrum FK’nın alın terine, mücadelesine ve bu kentin tertemiz duygularına yazık oldu.

Dün Bodrum Şehir Stadyumu’nda, sağanak yağışın altında bir Süper Lig mücadelesine şahitlik ettik.

Bodrum FK’nın, Antalyaspor’u konuk ettiği  maçın ilk yarısında başlayan ve etkili yağmur, maalesef bereket getirmedi. Zor şartlar altında oynanan maçta Bodrum FK iki puanı sahada bıtaktı.

Maç öncesi Bodrumlu taraftarlar, düşme hattından hızla uzaklaşan takımının bu maçtan üç puanla ayrılmasını bekliyordu. Zira Galatasaray gibi güçlü rakiplerin yer aldığı zorlu bir fikstür öncesinde bu karşılaşma, moral ve puan anlamında büyük önem taşıyordu. Ne yazık ki, istenen skor sahaya yansımadı. Oyun boyunca mücadele eden, zaman zaman Antalyaspor kalesinde pozisyonlar bulan Bodrum FK, kalesini de gole kapatarak puanı hanesine yazdırdı. Ancak bu beraberlik, sevindirici değil, buruk bir eşik olarak hafızalara kazındı.

Maçın dikkat çeken bir diğer yönü ise tribünlerdeki boşluklardı. Bilet fiyatlarının sadece 49 TL’ye kadar düşmesine rağmen Bodrum Şehir Stadyumu, kapasitesinin altında kaldı. Basın tribününde bu durum üzerine yapılan değerlendirme netti: “Bodrum daha büyük bir stat yapsa da dolduramayacak gibi görünüyor.” Oysa bu şehir, Süper Lig’de takımı olan bir kent olarak, bu mücadeleye daha büyük ilgi göstermeliydi. Stadyumun kapasitesi yaklaşık 5.500 civarında ve bugün bu rakamın çok altında bir seyirciyle maç oynandı. Yağmurun bunda payı olabilir ama esas mesele, Bodrum’un Süper Lig bilinciyle henüz tam anlamıyla buluşamaması.

Teknik direktör Jose Morais yönetiminde özellikle savunma hattında istikrarlı bir direnç gösteren Bodrum FK, son 9 maçın 8’inde kalesini gole kapatarak önemli bir başarıya imza attı. Bugün de bu performansı sürdürdü. Antalyaspor ise zaman zaman tehlikeli ataklar geliştirse de skoru değiştiremedi.

Bodrum FK önümüzdeki hafta deplasmanda Galatasaray’a konuk olacak. Zor bir sınav… Ancak Bodrum futbol kamuoyu, bu takımdan umudunu kesmiş değil. Galatasaray gibi büyük rakiplerden dahi puan çıkartabilecek inanç ve direnç bu takımda mevcut. Ligde kalma hedefi için önemli maçlar kapıda, fakat yağmurlu havalarda bile direnen bu takımın, ligde de direnmeye devam edeceği inancı tam.

Son söz: Yağmur altında geçen bu maç, belki galibiyet getirmedi ama inancı pekiştirdi. Bodrum FK, sadece skorlarla değil, karakteriyle de Süper Lig’de yer almayı hak ediyor.

Süper Lig’in yeni yüzü Bodrum FK, ilk sezonunun belki de en kritik virajını Alanya’da döndü.

Alanyaspor karşısında alınan 1-0’lık galibiyet, sadece bir maç sonucu değil, bir varoluşun göstergesiydi. Bu maçtan sonra kent biraz daha rahat nefes aldı. Çünkü bu galibiyet, “Biz bu ligde kalacağız” diyenlerin haklı çıkma ihtimalini güçlendirdi.

Maçın genel gidişatına baktığımızda, özellikle ilk yarıda topa daha çok sahip olan bir Alanyaspor vardı. Ama Bodrum FK, teknik direktör Jose Morais’in çizdiği oyun planına sadık kaldı. Sabırlıydı, dağılmadı, çözülmedi. Ve ikinci yarıyla birlikte oyunun kontrolünü eline almaya başladı. Sonuç mu? 81. dakikada Bardhi’nin köşe vuruşu, Ali Aytemur’un klas kafa vuruşuyla tamamlandı.
Gol geldi.
Galibiyet geldi.
Bu umut yeniden geldi.

Morais’in takıma kattığı akıl ve denge açıkça ortada. Volkan Demirel’den sonra devraldığı takımda 10 maçta toplanan puanlar, sadece ligde kalma açısından değil, takımın kimliği açısından da belirleyici olmaya başladı. Maç sonrası yaptığı açıklamada “Alanyaspor bizden daha baskındı ama doğru anı bekledik,” dedi. Evet, bazen futbol sadece saldırmak değil, zamanı geldiğinde vurmayı bilmektir.

Sahada öne çıkan isimlere gelince… Kaleci Sousa, ilk yarıda önemli bir pozisyonu çıkardı. Seferi’nin kanattaki katkısı, Bardhi’nin liderliği ve elbette Aytemur’un hem savunma hem gol katkısı galibiyetin mimarlarıydı. Bu takım her geçen hafta biraz daha öğreniyor; nasıl direnilir, nasıl kazanılır, nasıl ayakta kalınır.

Tribünler de en az saha kadar renklidir böyle maçlarda. Alanya taraftarı kendi takımının arkasındaydı ama Bodrum’dan gelen yürekli bir grup da oyunculara “yalnız değilsiniz” duygusunu verdi. Bu destek, özellikle zor anlarda sahadaki mücadeleye doğrudan ıetki eder. Alanya Şoförler Odası’nın sağladığı ulaşımla gelen destekçiler, galibiyetin görünmeyen kahramanları arasında yer aldı.

Şu an itibarıyla 33 puana ulaşan Bodrum FK, düşme hattından uzaklaştı. Ama işin bitmediğini herkes biliyor. Bu ligde kalmak kolay değil. Daha çok ter dökülecek, daha çok sabır gösterilecek. Ama şu net: Bodrum FK, bu ligin şerefli bir parçasıdır. Kazandıkça değil, direndikçe büyüyor. Bu galibiyet de bunu bir kez daha gösterdi.

Ve unutulmamalı…

Alanya’da kazanılan sadece üç puan değildi. Aynı zamanda bir inancın, bir emeğin, bir kentin ligde kalma çığlığının yankısıydı.