Connect with us

Yazarlar

Herkes Yer İçer, Hesabı Bodrumlu Öder…

Yayınlandı

Tarih

abdulkadir sevindik bodrum spor tv

Askerlik görevini yaparken okulumuza öğretmen olarak atanan Muzaffer Kartal‘ın, 1979 yılında kurduğu okul voleybol takımıyla dünyama yaptığı dokunuşun yarattığı sinerji, yaklaşık 45 yıldır devam ediyor.

Önce okul takımı sonra Arçelik alt yapıları ve A Takımı, devamında NETAŞ, Tekel kulüpleri ile İTÜ’nün üniversite takımlarında yaklaşık 15 sezon voleybol oynayan bendeniz, konunun devamını kulüp yöneticiliği ve antrenörlükle getirdim.

Bugünlerde de edindiğim birikimi; yazarak, yeri geldiğinde anlatarak, ihtiyaç duyulması halinde projelerde görev alarak paylaşmaya devam ediyorum.

Başka bir deyişle; bilmediğimi bildiğim konulardaki suskunluğumun yanında, bildiğim konularda zaman zaman tekrara düşen söylemlerim bu yüzdendir.

Bodrum’da ki son 15 yılım; içerisinde sportif alanda oluşan başarılar ve bu başarıların oluşturduğu sonuçların içine gizlenmiş; neyi bilmediklerini bilemediklerine şahitlik ettiğim insanların performanslarını gözlemlemekle geçti.

Kısaca şöyle ifade etsem yerinde olur sanırım.. Planında ve üretiminde hiçbir emeğimizin olmadığı bir ürünü, market rafından parayla satın almışçasına elde edilen başarılar  ve sonrası yaşanan durum da ortada..

Stat yok, salon yok, tesis yok isyanları bla bla bla..

Çünkü Bodrum’da sporun; politikası yok, planlaması yok en önemlisi konuyu yönetecek yetkinliğe sahip kimlikler sahada yok..

Yukarıda dedim ya.. Neyi bilmediğini bilmeyen insanların yönettiği bir yer oldu çıktı Bodrum..

*** 

Bodrum’un 40’lı, 50’li ve 60’lı yıllarda yaşadığı ekonomik sıkıntılar, 80 ihtilali sonrası Turgut Özal döneminde hızla evrilerek, sindirilmekte zorlanılan bir zenginliğe dönüştü.

Yaşanılan bu sert evrilme Bodrumlunun; yaşam tarzında hızla birincil ihtiyaçlarında güncellemeyi sağlasa da, sosyo-kültürel gelişmeyi beraberinde getiremedi.

Günün sonunda; birincil ihtiyaçlarını en sol şeritte Ferrari hızıyla yaşayan Bodrum‘un, altyapı, çevre ve sosyo-kültürel konular özelindeki gelişimi otobanın sağında seyreden nakliye kamyonu hızında kaldı.

Son 41 yıl içerisinde Bodrum’u yöneten belediye başkanları ve meclis üyelerinin, farklı oranlarda da olsa sorumluluğu var bugün yaşananlarda..

Nasıl mı?

Bireysel zenginleşmeler ve kariyer planlamaları içine sıkışmış yoğun meşguliyetin içerisinde; altyapı, su, çevre, kültür ve spor gibi konularda hiçbir şey yapmayarak..

Peki bu yazının konusu olan spor başlığı altında elde olan ne;

Paldır küldür yapılan Gümbet Spor Salonu ve sponsorlara yaptırılan Yalıkavak Spor Salonu’un yanında bazıları halı saha büyüklüğünde bakımı bile doğru dürüst yapılamayan birkaç futbol sahası diyebiliriz.

Son 41 yılın spor envanteri listesinde yer alan tesisler, ne yazık ki bu kadar..

Muğla’nın büyükşehir belediyeleri kanununa geçmeden önce Bodrum’un; bir ilçe on belde belediyesiyle yönetildiğini de hatırlatmak istiyorum.

Gelen giden her başkanın yaptığı yerel yöneticiliğini, kariyer planlamaları için çaktıkları çivilerden ibaret olarak görüyorum. Bu günden geriye doğru gidersek spor alanında harcanan her lira, vur patlasın çal oynasın babında..

Başka bir deyişle; “Herkes Yer İçer, Hesabı Bodrumlu öder”

Sporun doğru yönetilebilmesi için farklı açılardan bakıp, değerlendirmeler yaparak yazmaya devam edeceğim. Teknik bir dille anlatmaya çalıştığım ama çok da başarılı olamadığım durumu, bu defa bir örnekle ifade ederek bu bölümü kapatayım…

Son 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda yapılan Bodrum ve Turgutreis konserlerinde harcanan parayla Bodrum’a bir spor salonu yaptırmak mümkün olsa gerek.

Genç Belediye Başkanının bir basın toplantısıyla; bu yılki kutlamalarda yıldız sanatçılara yaptırmayı planladığımız konserler için ayırdığımız bütçeyi Turgutreis’e spor salonu yapmaya yönlendiriyorum açıklaması ne kadar yerinde ve doğru olurdu.

Üzerinden iki hafta geçmedi daha.. Çıkın sokağa sorun bakalım o konserleri hatırlayan var mı?

Tabii ki konserler de yapılacak ve yayınlarla tüm Bodrum’a ulaştırılacak. Bunu günün anlam ve önemi dahilinde genç ve Bodrumlu sanatçılarla yapmak da mümkün olsa gerek.

Örneği daha da pekiştirmek gerekirse; eksikleri olsa da her gün yeni bir hizmete imza atan Binnaz Karakaya Spor Salonu’nu verebiliriz.

Verdiği hizmetle gözümüzün önünde, haberlerimizin içinde.. Yer bağışını yapan Karakaya ailesi ile salonun yapımında emeği olan Mazlum Ağan Başkana teşekkürler..

***

Gelelim yaşadığımız süper lig sarhoşluğuna..

Fikret Öztürk’ün 4 yaşındaki takımı Bodrum FK, Adana’da oynadığı play-off finalinde Sakarayaspor’u 3-1 yenerek süper lige yükseldi. Bu galibiyetin benim izlediğim maçların içerisinde oynanan en iyi futbolla alındığı düşüncesindeyim. Şampiyonluk yolunda emeği geçen herkese teşekkürler..

Bodrum’u oldukça sevindiren bu sonuç, yazımı kaleme aldığım bu akşam Bodrum Belediye Meydanı’nda coşkuyla kutlanacak. Yine bir konser ve canlı yayınla..

Yakın Çağı yaşayan dünyanın, yeni nesil bacasız sanayisi olarak adlandırabileceğimiz profesyonel futbol, artık bir yatırım aracı olarak anılmaya başlandı.

Giderek Dünya’nın ultra zenginlerinin oyuncağı ve hobisi haline gelen bir spor branşına dönüşen profesyonel futbolun, büyük yığını çok yakından ilgilendirmediği düşüncesindeyim.

Ayrıca Bodrum’a yapılacak bir stadın yatırım maliyeti, Bodrum’un öncelikleri arasında da değildir.

Bodrum’un altyapı ile ilgili çözüm bekleyen bunca sorunu varken, bir süper lig takımının bir yıllık maliyetiyle yapılacak tesislerin sorumluluğu, bu işlere para yatıranların öncelikleri arasında olmalıdır.

Bodrum’a yapılacak gerçek katkılar manevi değeri olan kupalardan ve başarılardan daha çok, kazandırılacak tesislerle olmalıdır.

Profesyonel futbol, basketbol ve voleybola milyon liraları yatırmaya karar veren spor girişimcileri, önce tesis yatırımlarını planlamalı. Mabedi olmayan profesyonel takım olmaz düşüncesindeyim..

Mabedi bir kenara bıraktık; alt yapılarıyla tüm amatör kulüplerin yararlanacağı devlet ve belediye spor tesislerini adeta işgal eden profesyonel kulüplerin, antrenman tesisleri bile yok.

Devletin ve yerel yönetimlerin sorumluluğuna gelince; bu kurumlar spor konusundaki tüm imkanlarını ve bütçelerini öncelikle; amatör spor kulüplerine, amatör sporculara ve halkın bedelsiz yararlanacağı tesislere harcamalıdır.

Bu arada şampiyonluk kutlama gecesinde olan bitenle, Asi Tayfa‘ya yapılan saygısızlığı yazmak için Bodrum’un ayılmasını bekleyeceğim..

****

Sonsöz; Bodrum Belediyesi’nin Bodrumspor’dan, Bodrumspor’un da Bodrum Belediyesi’nden kurtulması konusunun takipçisi olmaya devam edeceğim.

Haziran ayı sonunda yeni bir “oldu da bitti maşallah” kıvamında kongreye hazırlık var. Ama karnımız tok bilinsin. Seçimli B.B.Bodrumspor kongresi, Başkan Tamer Mandalinci’nin spor konusunda ki ilk ciddi sınavı olacak bence.

Bodrumspor kamburunu Bodrum Belediyesi’nin sırtından atması beklentisindeyim. En azından ayağını yorganına göre uzatan bir Bodrumspor’u oluşturmak için..

“Zengin babanın, şımarık kızının, pahalı arabası Mini Morris” benzetmesindeki gibi “zengin belediyenin, şımarık çocuklarının, maliyetli kulübü” durumu yaşamaya devam etmeyelim umuduyla, sporla kalın..

Önemli not: Teşbihte hata olmaz..

Okumaya devam et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarlar

Spor Politikası, Bilet Fiyatı, Hentbol, Voleybol…

Yayınlandı

Tarih

Yayınlayan

abdulkadir sevindik sportre

Bildiğiniz üzere olmayan spor politikamız nedeniyle, son 5 yıl içerisinde bireylere dayalı performanslarla gerçekleşen kazanımlarımızın önemli bir bölümünü kaybettik.

Elde kala kala; elit liglerde kadınlarımız üzerinden mücadele ettiğimiz hentbol ve voleybol branşları ile mülkiyeti ve yönetimi sermayenin elinde olan futbol kaldı.

Bodrum’un spor politikası üzerine defalarca yazdım. Her geçen gündaha da boşalan bardağın boş tarafını yazmaktan yorgun düştüm dersem yerinde olur.

Yaşanan kan kaybını durdurmak ve telafi etme düşüncesiyle sözü fazla uzatmadan kısa bir hatırlatma yapayım. 2026 Yılı ile birlikte 2026-27 sezonunun planlanması için mesai sarf edilecek günlere, aylara girmek üzereyiz.

Yılın son 3 ayı içerisinde kısa vade içeren planlama ile 2026 yılı masaya yatırılmalı ve zaman içerisinde oluşturulacak spor politikasının temeli atılmalıdır.

***

Hem Bodrum’da hem ülkede her şeyin kötü gittiği bugünlerde bizleri zaman zaman keyiflendiren şeylerin başında spor geliyor sanırım.

Bu haftada bizi keyiflendiren ilk sonuç, Bodrum FK’nın Manisa deplasmanında aldığı galibiyetle geldi.

Bodrumspor oynadığı 7 maçtan; 5 galibiyet 2 beraberlikle puanını 17’ye çıkardı. Ankara’da Keçiörengücü karşısında alınan tek mağlubiyet ligin son mağlubiyeti olur umarım.

Eski oyuncu yeni hoca Burhan Eşer’in ligin başında kazandığı puanlar üzerinden performansı %80.. Hocanın bu performansını sezon sonuna kadar taşıması, Bodrum FK’yı süper ligle yeniden kucaklaştırır düşüncesindeyim.

Maça gelince..

Vasat bir takım görüntüsü veren Manisa FK’nın kendi kalesine attığı ilk golden sonra beraberliği yakalamak için kısa bir süre direnmesinin dışında bir varlık ortaya koyamadığı maçta, 3 gol daha bulan Bodrum FK 3 puanı hanesine yazdırdı.

Diğer taraftan bulduğu 4 golle averajını da düzelten yeşil-beyaz forma giymeyen yeşil-beyazlı ekip, ulaştığı 17 puanla adını ligin en tepesine yazdırdı.

Yeri gelmişken bilet fiyatlarına da dikkat çekmek istiyorum. Maç gününün genel giderleri baz alınarak hesaplandığını düşündüğüm bilet fiyatları, taraftarı takımdan uzaklaştırıyor.

Ortalama 700-800 kişiye oynanan iç saha maçlarında elde edilen hasılatı, düşük fiyat bedelleriyle maçı en az 3 Bin kişiye izleterek de toplamanın mümkün olacağını düşünüyorum.

Bodrumspor’un, Bodrum FK’ya dönüşme sürecinde kasabayla olan bağı yara alan futbol, birde kağıt üzerinde yapılan ve kasabanın sosyolojisiyle uyuşmayan bilet fiyatı belirleme yöntemiyle, mevcut yaraları kronikleştirmemeli..

Yönetime UEFA gözlemcisi sıfatıyla giren Bodrum’un yerel dinamiklerin dikkatini çekmek istiyorum. Bilet fiyatları nedeniyle boş kalan tribünler locadan görünmüyor mu?

Bilet fiyatları sorunu, sonu 48’le biten fiyatlarla çözülmeyeceğinin farkına varılmalı!

Takımlar taraftarıyla değerlidir!

***

Haftanın öne çıkan diğer maçı da Armada Praxis Yalıkavakspor – HH Elite karşılaşması oldu.

Geçtiğimiz sezon Kadınlar Hentbol Süper Ligi’ni Türkiye Şampiyonu olarak tamamlayan Yalıkavakspor, EHF Avrupa Ligi 2. Ön eleme maçının ilk ayağı Bodrum’da oynadı.

Maçı 25-24’lük galibiyetle tamamlayan Yalıkavakspor, eleme turunun Danimarka’da oynanacak rövanş maçına +1 averajla çıkacak.

Bu averajın ön eleme turunu geçme konusunda ne kadar işe yarayacağını, 4 Ekim 2025 Cumartesi günü saat 17.00’de Danimarka’nın Horsens kentinde oynanacak maçta hep birlikte göreceğiz.

Diğer taraftan ülkemizde yaşanan ağır ekonomik sorunlar tüm spor dallarını etkilemesinin yanı sıra, zaten iyi yönetilemeyen hentbol branşını da fazlasıyla etkiledi.

Süper ligde mücadele eden takım sayısının bu yıl 8’e düşmesini, hatta 8. Takımı Türkiye Hentbol Federasyonu’nun Yurdumspor adıyla kurduğu ve desteklediği durumunu da buraya not düşelim.

Her sezon 3-4 takımın şampiyonluk iddiasıyla başladığı sezon, sanırım bu yıl 2 takımın arasında geçecek gibi görünüyor.

Bu sezonun ilk haftasında Bursa Büyükşehir Belediyespor’un sahasında Ortaca Belediyespor’la 29-29 berabere kalması gibi büyük sürprizler yaşanmazsa, Kadınlar Süper Ligi Şampiyonluğu; Armada Praxis Yalıkavakspor ve Bursa Büyükşehir Belediyespor arasında oynanacak maçların sonunda belli olur.

4 Ekim 2025 Cumartesi günü, aynı zamanda başka bir mücadelenin başlayacağı tarih.. TVF Kadınlar 1. Liginde mücadele edecek olan Bodrum Belediyesi Bodrumspor, Binnaz Karakaya Spor Salonunda sezonun ilk karşılaşmasına çıkacak.

Bu sezon gençleşen kadrosuyla lige katkı sağlayacak BB Bodrumspor, sahasında Havran Belediyespor’u konuk edecek.

Son sözümde şu olsun..

“Bodrum’un marka değerine verdikleri mücadeleyle her geçen gün yeni katkılar koyan kadın sporcularımıza başarılar diliyorum.”

Okumaya devam et

Yazarlar

Sorunu Sorun Edecek Birileri Var Mı? Yoksa Sorun Yazarda Mı?

Yayınlandı

Tarih

Yayınlayan

abdulkadir sevindik arena haber

Dün akşam üstü Muğla basınının e-postalarına bir haber metni ve görselleri düştü. Haberin içeriğinde Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi’nin kuralarının çekildiğini ve maçların 25 Eylül’de başlayacağı ifade ediliyordu.

Buraya kadar sorun yok. Sorun buradan sonra başlıyor. Esasında sorun var mı yok mu oda ayrı bir sorun.. Sorunun kime göre neye göre değerlendirileceği de başka bir sorun.. Sorunu sorun edecek birileri var mı yok mu sorusu öteki bir sorun.. Sorun diye bir şey var mı beriki sorun.. Sorunu bilen birisinin olup olmadığı durumu zaten sorun.. Yazarın bu cümlelerle saçmalaması hepten sorun..

Yukarıdaki paragrafta anlamlı anlamsız cümlelerin içinde, 14 defa sorun kelimesini kullandım. Niye derseniz mümkün olabilecek tüm mantıklı cümlelerle yazdığım yazıların işe yaramadığı düşüncesiyle..

Sorunu belki böyle anlamsız ve saçma cümlelerle ifade edersem; konunun baş sorumlusu benim diyen ve silkinerek kendine gelen bir yerel yönetici çıkar mı düşüncesi ve umutsuz bir ruh haliyle..

Neyse, sorun söylemine kısa bir ara verelim ve habere devam edelim. Haberde Bodrum Basketbol‘un yeni sezondaki mücadelesine Muğla Basketbol adıyla devam edeceğinin yanı sıra, kulübün yeni başkanının da Mete Çakaloğlu olduğu ifade ediliyor.

Haberde başkan sıfatıyla ilk açıklamasını yapan Çakaloğlu, “İstanbul’da düzenlenen kura çekiminde güzel bir kura çektik. 2 Amerikalı aldık. Muğla’da basketbol severlere güzel bir sezon yaşatmanın yanında, hedefimiz süper ligle tekrar buluşmak” mesajını vererek, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın hemen her konuda kendilerine büyük ve önemli bir destek verdiğini de ifade etmiş.

Bu haberi bu yazının içeriğine taşımam, içinde bulunduğumuz çıkmazı birde böyle ifade etme düşüncesidir.

Bodrum’un spor konusunda yaşadığı en büyük sorununun, bir spor politikası olmadığı saptamasını şimdiye kadar onlarca defa yaptım.

Bu sorunun; yetkili ve sorumlu olan kişi ve kurum temsilcileriyle önce masa başında tartışmaya açılması ve en az 5 yıllık bir spor politikası planlanması gerektiğini hep söyledim, söylemeye devam ediyorum.

Yüksek maliyetlerle elde edilen başarıların doğru yöntemlerle yönetilememesi nedeniyle sportif değerlerimizi ve başarılarımızı bir bir kaybediyoruz.

Geçen sezonda TBL’yi 5. olarak tamamlayan Çağdaş Bodrum Basketbol A Takımı haklarını devretme kararı aldı. Şimdide Bodrum Basketbol Kadın Takımı, Muğla’ya taşındı ve Muğla Basketbol adını aldı. Kadınlar 1. Ligde mücadele eden BB Bodrumspor voleybol takımının durumu gri rengini koruyor. Elde kala kala Kadınlar Hentbol Süper Ligi Şampiyonu Yalıkavakspor kaldı.

***

Bildiğiniz üzere yerel yönetimlerin yetki alanını ve gücünü ifade etmek için “belediyeler bir adam asamaz birde para basamaz” cümlesi kullanılır. Bu cümle başka bir deyişle; yerel yönetimlerin adliye ve merkez bankası yetki alanlarının dışında, coğrafyalarının tüm politikalardan sorumlu olduğunu da ifade eder.

Bu durumu yukarıda spor özelinde kullandığım anlamsız ve saçma cümlelerle bir kez daha ifade etmeye çalıştım. Belki böyle bir yöntemle sonuç alabilirim düşüncesiyle..

Sorunu Sorun Edecek Birileri Var Mı? Yoksa Sorun Yazarda Mı? Ona da siz karar verin!

Sabırla dikkat çekmeye, önermeye ve uyarmaya devam edeceğim..

Okumaya devam et

Yazarlar

Goca Bodrumlular Efsane Başkanın Hizmetinde…

Yayınlandı

Tarih

Yayınlayan

abdulkadir sevindik sportre bodrum fk

Tamamladığımız haftanın Çarşamba gününde BODER Başkanı Ömer Faruk Dengiz‘le tesadüfen gerçekleşen ve turizm odaklı konuları içeren kısa görüşmemizin içerisinde, kendisinin Bodrum FK yönetimine girdiğini öğrenmiştim.

Sevgili Dengiz; görüşmenin göbeğine hemen turizmi konumlandırdığından, durumun nedeni ve nasılını daha sonra konuşurum düşüncesiyle ertelemiştim bir sonraki tesadüfe..

Yeni bir tesadüfe gerek kalmadan 1 Ağustos 2025 Cuma günü Bodrum FK’nın WhatsApp basın grubundan gelen açıklamayla, aklımda asılı kalan sorularımın cevabıda birlikte geldi..

Hızlıca okudum! Döndüm bir daha okudum..

7 Mart 2024 tarihinde yazdığım yazının başlığı geldi aklıma.. “Efsane bir başkan varsa o da Fikret Öztürk’tür.”

Efsane başkan olmanın gerekçelerini merak edenler için yazımın linkini buraya bırakıyorum.

https://arenahaber.com.tr/efsane-bir-baskan-varsa-oda-fikret-ozturktur/ 

Sayın Öztürk gerçekten efsane bir adam.. 1980 Yılında bir madeni yağ şirketi kurarak enerji sektörüne giriş yapan Öztürk, 1992 yılında OPET markası adı altında kurduğu akaryakıt şirketiylede işini taçlandırdı. Enerji sektöründe 2002 yılından bu yanada %50 hisse oranıyla Koç Holding’le OPET ve Sunpet üzerinden ortaklık yapan Öztürk için, Bodrum gerçekten leblebi çekirdek..

Köprüyü geçmeden son çıkıştan spora geri dönelim..

Bodrum FK’nın yaptığı açıklamada kurulan yeni düzende kimin aklının olabileceğine dikkat çekmek için kısa bir hatırlatma oldu yukarıdaki cümleler..

Akıl ve tecrübe dolu Bodrum FK operasyonu, şapka çıkartılacak kalitede..

Bodrumspor’un son 15 yılana yaptığım şahitliği ve analizlerimi defalarca yazdım. Hikayenin etrafında 360 derece dönmeye çalışarak hemen her açıdan işlemeye çalıştım konuyu..

Bodrumspor’dan Bodrum FK’ya evrilmiş ve dalyaya 6 kalmış 94 yaşındaki kulübün bu gelişmeyle birlikte, hikayesine yeni bir bölüm daha eklendi.

***

Yeşil beyazlı armadanın hikayesinin son bölümü (şimdilik), Bodrum FK’nın yaptığı basın açıklamasının ilk cümlesinde şöyle dile getirilmiş;

“Trendyol 1. Lig temsilcisi Sipay Bodrum FK, 2025-2026 sezonu öncesinde 34 kişilik yeni yönetimini açıklayarak yeniden yapılanma sürecinde tek yürek oldu”

Bildiğiniz üzere Bodrum FK’nın geçen sezon süper ligden 1. Lige düşmesi sonrasında Fikret Öztürk yönetim kurulu başkanlığını Aşkın Demir‘e devrederek, pozisyonunu onursal başkan sıfatına çekmişti.

Öztürk’ün Bodrum FK’da 25 Temmuz 2023’te başlayan başkanlık süreci yaklaşık iki yıl sürdü. Öztürk, başkanlık sürecinde; takımın ekonomik yükünü hafifletmek için yaptığı farklı varyasyonlarla, kamu yönetiminin yerel ve ulusal unsurlarını yanına almak için önemli ölçüde çaba sarf etti. Gerek meydanda yaptığı çağrılarla gerekse de özelde ifade ettiği taleplerinin büyük bölümüne vakıfım..

Geçen iki yıllık sürede Bodrum FK bünyesine çekmeyi başaramadığı desteği, yaptığı son uygulamayla kökünden halletti Öztürk..

Başka bir deyişle; Öztürk, Bodrum’un yatayında dikeyinde alan işgal eden birçok insanı, sonunda oyununa dahil etti.

Mehmet Kocadon‘un belediye, Rıza Karakaya‘nın kulüp başkanlığı döneminde yaşanılan büyük buhran sonrasında kaybedilen Bodrumspor, Bodrum’un yerel dinamiklerinin ortak travması olma hali hepimizin malumu..

İşte Sayın Öztürk tamda buradan yakalamış ve işlemiş konuyu..

Başta Gündoğan olmak üzere bütün Bodrum’da anlatılan bir hikaye vardır. Hepinizin hayatın akışı içerisinde birçok kez duyduğu, “Bodrumlu; sattığı arsaların üzerine yapılan otellerin ya bekçisi ya da bahçıvanı olur!” hikayesi..

Bazı insanların durumun istisnası olduğu Bodrum FK’da ki yeni gelişmede durum tamda böyle..

Forbes Türkiye’nin “En Zengin 100 Türk” listesinde yer almayı başaran Öztürk yaptığı operasyonla; hem yerel dinamiklerin Bodrumspor travmasını tedavi edecek, hem de genişletilmiş Bodrum FK yönetimi üzerinden sisteme soktuğu isimlerle takıma maddi manevi katkı sağlayacak düzeni kurdu sonunda..

***

Peki tüm bu olan bitenin içerisinde beni ve Bodrumluyu ilgilendiren taraf ne?

Bodrum için harcanması gereken maddi ve manevi imkanların, zenginler kulübüne dönüşen Bodrum FK’ya haksız, hukuksuz ve adaletsiz bir şekilde, olası devşirilme halini kamuoyu ile paylaşmak, uyarmak ve tarihe notlar düşmek..

Yoksa sistemin içerisine girenlerin; şahsi servetleriyle Bodrum FK’ya yapacağı katkı, bu kadar sorunla cebelleşen Bodrumlunun ne gündeminde ne de umurunda olacağı bir konu değil!

Goca Bodrumluların; yaptıklarıyla bana göre “Efsane Başkan” olma özelliğini hak etmiş Fikret Öztürk’ün hizmetine girip, olaya katkı koyma tercihleri ve özgürlükleri bizleri ne bağlar ne de ilgilendirir..

Bu yazının son sorusunu da Bodrum kamuoyuna sormak istiyorum.

“Bodrum FK’nın yeni yönetim listedeki isimlere; gelin Bodrum kamuoyunun ortak değeri BB Bodrumspor yönetimine katılın desek, hepsine de aşağıda belirtilen unvanları versek gelirler mi acaba? 

Bir hatırlatmayla sonlandırayım yazımı.. Temmuz 2025 tarihinde yapılan BB Bodrumspor Seçimli Genel Kurulu‘na aşağıdaki listedeki kadar insan gelmedi.

Bodrum’da sporu; izlemeye, dile getirmeye, tartışmaya ve yazmaya devam edeceğim.

Gelişmeleri duymayan, bilmeyen ve kaçıranlar için; Bodrum FK’nın yeni göreve gelen 34 kişilik yeni yönetim listesini yazının sonundaki görselde bulabilirsiniz.

bodrum fk yonetim 1

bodrum fk yonetim 2

 

 

Okumaya devam et

Çok Okunanlar